Pedodonti - Çocuk

Süt Dişleri İle İlgili Merak Edilenler

Bebeklerde Diş Çıkarma Belirtileri Nelerdir?

Bebeklerde süt dişi çıkarma belirtileri, anne ve babalar tarafından en çok merak edilen konulardan bir tanesidir. Bebekten bebeğe değişebilse de en yaygın görülen diş çıkarma belirtileri şunlardır:

  • İştahsızlık
  • Uyku problemleri
  • Huysuzluk
  • Kilo alımının yavaşlaması veya kilo kaybı
  • Kabızlık veya ishal
  • Tükürük akıntısında artış
  • Kulaklarda ağrı veya kaşıntı
  • Ağız etrafında döküntüler

Bu belirtilerin tamamı her bebekte görülmeyebilir. Bunlardan bir veya birkaçının bir arada görülmesi bebeğinizin diş çıkarma döneminde olduğunu işaret ediyor olabilir.

Bebeklerde Ağız Bakımı Nasıl Olmalıdır?

Yeni doğan ağız bakımı ilerleyen yaşlarda çocuğun ağız ve diş sağlığı açısından sorun yaşamaması için oldukça önemlidir. Bebeklerde değişiklik göstermekle birlikte ilk dişler 6’ıncı aydan itibaren alt ön kısımda çıkmaya başlar. 24 ve 30 aylık dönemlerde ise toplamda 10 alt çenede ve 10 üst çenede olmak üzere toplamda 20 adet süt dişi çıkar. Bebeklerin ilk dişlerinin çıkmasının ardından yavaş yavaş ağız ve diş bakımlarının da başlanması gerekir. Bebeklerde ağız bakımı için zararsız diş aparatları ve ürünler kullanılabilir.

Bebeklerde diş bakımı özellikle 3 – 6 aylık dönemde ilk dişlerin çıkmaya başlamasının ardından yapılmalıdır. Annesi sütünü erken yaşlarda bırakan çocuklarda erken diş çürükleri daha sık görülmektedir. Bu tip durumlarda beslenme sonrasında bebeklerin parmak fırçaları ile veya gazlı bezin hafif nemlendirilerek işaret parmağına sarılmasıyla bebeklerin diş ve ağızları temizlenebilir. İlk süt dişlerinin çıkmasının ardından bu yöntem ile bebeklerin ağızları temizlenmelidir. Bebeklerde ağız bakımı için uzman tavsiyelerini dikkate almak son derece önemlidir.

Bebeklerde ağız kokusu veya diş sorunlarının ortaya çıkması özellikle ilk süt dişlerinin ortaya çıkmasının ardından ve ek gıdalara geçilmesi ile başlar. 6 – 12 aylık dönemde giderek gelişen ağızlarda bebeklerin diş bakımlarının ve ağız sağlığının kontrol altında tutulması ilerleyen yaşlarda karşılaşılacak sorunların ortadan kaldırılması için son derece önemlidir.

  • Her beslenme sonrası nemli gazlı bez veya parmak fırçası ile ağız temizliği,
  • Beslenme alışkanlıklarının kontrol edilmesi,
  • Emzik ve biberon kullanımının azaltılması,
  • Asitli, şekerli vb. gıdalardan uzak durulması vb.

Bebeklerde ağız bakımı için ilk 6 – 12 aylık dönemde dikkate alınması gereken başlıca unsurlar arasında yer almaktadır.

Süt Dişleri Kaç Tanedir ve Ne Zaman Çıkar?

Her çocukta 10 adet alt diş, 10 adet üst diş olmak üzere toplamda 20 adet süt dişi çıkar. Çocukların fiziksel gelişim tablolarına göre dişlerin çıkış süreçlerinde değişiklikler olabilir. İlk süt dişleri çıktıktan sonra toplamda 20 adet diş, 3 yıl içerisinde çıkmış olur.

  • Ön kesici dişler 6 ila 10 ay arasında,
  • Alt yan kesici dişler 8 ila 13 ay arasında,
  • Üst yan kesici dişler 10 ila 16 ay arasında çıkmaya başlar.
  • Köpek dişleri 16 ila 23 ay arasında,
  • Birinci süt azıları 13 ila 19 ay arasında,
  • İkinci süt azıları ise 23 ila 33 ay arasında çıkabilir.

Süt Dişleri Ne Zaman Dökülür?

  • Süt dişlerinin her birinin dökülme zamanı farklıdır. İlk çıkan alt ön kesici dişler dökülmeye başlar. Bu süreç genellikle çocuklar 5 yaşındayken yaşanır.
  • Süt dişleri kaç yaşında dökülür, merak ediyorsanız, sürecin tamamının bitmesi 12 yaşa kadar uzayabilir.
  • 7 ila 8 yaş arasında alt çenede bulunan ön dişler düşmeye başlar.
  • 9 ila 12 yaş arasında ise diğer dişler dökülür ve bu dişlerin yerini kalıcı dişler alır.

Süt Dişlerinin Önemi Nedir?

Süt dişleri bebeklerin ilk dişleridir. Toplam sayıları 20 adettir. Bazen süt dişlerinin aralarının açık olduğu gözlemlenir, bu durum son derece normal kabul edilmektedir. Bu durumun sebebi, sonradan gelecek dişler için, süt dişlerinin yer tutmasıdır. Süt dişlerinde çürük meydana gelebilir. Bunlardan en bilineni biberon çürüğü adı verilen ve gece uyurken biberonla süt içirilen bebeklerde çürük oluşumunun gözlemlenme durumudur. Bu çürükler mutlaka tedavi edilmeli ve nasılsa yenisi gelecek düşüncesi ile sağlıkları kesinlikle ihmal edilmemelidir çünkü süt dişleri, gelecekte oluşacak ağız yapısının oluşumunu etkiler. Süt Dişleri bebeğinizin ağız sağlığı gelişiminde önemli rol oynar. Peki süt dişlerinin fonksiyonları nelerdir? Gelin hep beraber inceleyelim.

Süt dişlerinin görevi öncelikle, bebeğinizin düzgün beslenmesine olanak sağlamaktır. Süt dişler, bebeğinizin ilk yıllarında katı besinleri rahatça çiğneyebilmesini sağlar.

Bir diğer önemli görevi ise konuşmanın düzgün bir şekilde gelişebilmesine olanak sağlamalarıdır. Bir çocuğun konuşmasının düzgün olması, süt dişlerinin varlığına bağlı olarak meydana gelmektedir.

Süt dişlerinin fonksiyonları arasında sayılan bir diğer önemli görevleri ise gelecek kalıcı dişler için yer tutmak, diş etini yerine gelecek kalıcı diş için korumak ve kalıcı dişin sürdüğü zaman aralığında bu güçlü dişe rehberlik yapmaktır. Eğer süt dişi çekilirse ne yazık ki kalıcı diş için koruyuculuk yapma fonksiyonu ortadan kalkmış olacaktır.

Anlaşıldığı üzere, süt dişlerinin işlevleri oldukça fazladır. Kalıcı dişlere zemin hazırlamaları, beslenmenin sağlıklı şekilde gerçekleşmesi ve konuşma becerilerin kazanılmasında edindikleri roller dikkate alındığında, bakımına özen gösterilmesinin önemi daha da net anlaşılmaktadır.

Süt Dişinin Boşluğu Korunmalı mıdır?

Çürük veya travmatik yaralanma gibi nedenlerle, tedavi edilemeyecek derecede enfekte olan süt dişleri çekilerek ağızdan uzaklaştırılmalıdır. Ağızdan uzaklaştırılan süt dişlerinin yerine bir süre sonra kalıcı bir diş geleceği için o boşluğun kapanmaması gereklidir. Bu amaçla çekilen süt dişlerinin boşluklarına yer tutucu adı verilen apareylerin uygulanması gerekir. Aksi takdirde çekilen süt dişinin boşluğuna yandaki dişler kayarak yerleşirler ve kalıcı dişin süreceği yeri daraltırlar. Bu şekilde organizasyonu bozulan diş dizisini düzeltmek için hem çok uzun hem de maliyeti yüksek tedaviler gerekebilir. Çok daha düşük maliyetle uygulanabilen yer tutucu apareyler ile diş arklarında yer kayıplarının meydana gelmesi kolayca önlenebilir.

 

Çocuk Diş Hekimliği Simyadent süt dişi çekim

Süt Dişlerini Çektirmek Zararlı mıdır?

Çocukluktan itibaren diş sağlığı ile ilgili bir takım kuralların ve tedavilerin mutlaka uzmana danışılarak uygulanması şarttır. Bu nedenle özellikle süt dişleriyle ilgili müdahalelerde, ayrıntılı inceleme ve bu alanda uzman diş hekimleri tarafından müdahale edilmesi oldukça önemlidir. Müdahale kapsamında gene algı diş çekimleridir. Süt dişlerinin erken çekimi zararlı mıdır?

Süt dişleri doğumdan itibaren oldukça önemli bir süreçten sonra çocukların sahip olduğu ilk dişlerdir. Bu dişlerin bakımı ve korunması gelecek yaş dönemleri için ağız ve diş sağlığı ve estetiği bakımından son derece önem taşır. Bu dişler çocuğun ilk sahip olduğu dişler olmasının yanı sıra gerek çene gerekse damak yapısı açısından gelecek dönemlere hazırlık yaparcasına bir rolü de üstlenirler. Bu dişlerin dökülmesi veya çekilmesi sonucu arkadan gelecek dişlerin geliş esnasında veya son şeklini kazanmasında eski dişlerin ne şekilde alındığının önemi büyüktür. Erken çekilme veya diş bakımı açısından zaaf gösterilen durumlar veya erken yaşta meydana gelen ağız ve diş sağlığı problemleri gelecek yaşların ağız ve diş yapısına olumsuz zemin teşkil eder. Bu noktada her zaman olduğu gibi çocukların korkmadan diş hekimine gidebilmesi ve bu konuda eğitimin verilmesi son derece önem taşır. Ancak oluşabilecek süt dişi problemlerine müdahale edecek hekim de çok dikkatli olmalıdır. Süt dişlerinin erken çekimi zararlı mıdır? Şeklindeki endişelere karşı mutlak surette ailenin doğru bilgilendirilmesi kadar bu dişlere yapılacak müdahalelerde de doğru teşhis konması önemlidir.

Süt dişlerinin çekiminde yapılacak hatalar özellikle zamanlama konusuna yoğunlaşmıştır. Genel kural olarak 12 yaşına kadar süt dişlerinin görev yapması ideal durum olarak kabul edilir. Bundan önce çekilecek veya uygunsuz ağız ve diş bakımı nedeni ile kaybedilecek dişler gelecek dönem için bazı problemlerin sebebidir. Süt dişlerinin erken çekimi zararlı mıdır? Sorusuna evet yanıtı vermeye yol açan bu problemlerin en önemlileri, gelecek dişlerin damakta batık kalması ve diş görüntüsünün oldukça çarpık bir şekilde gelişmesidir. Yine süt dişlerindeki ağrı ve iltihap gibi durumlarda sorun teşkil edecektir.

Süt Dişi Tedavisi Neden Önemlidir?

Süt dişlerinde bir rahatsızlık varsa; kalıcı dişlerde olduğu gibi tedavi edilmelidir. “Nasıl olsa değişecek!” düşüncesiyle bu dişlerin çekilmesi pek çok problemlere yol açabilir.

Çocuklarda;

  • Çürük dişler, düzgün yemek yemelerine engel olur.
  • Çekilen dişler de, yemek yemeye engel olacağı için, büyüme gelişme sorunları ortaya çıkabilir.
  • Eksik dişler, çocuklarda çirkin görünme hissi yaratarak psikolojik rahatsızlıklara ve özgüven eksikliğine yol açabilir.
  • Zamanından önce çekilen süt dişleri çapraşıklıklara neden olur. Çünkü, dişler erken çekildiğinde, yandaki dişler oluşan boşluğa doğru kayar. Alttan gelecek kalıcı dişe yer kalmaz. Bu diş diğerlerini sıkıştırır.

Çocuk Kliniği Simyadent Çocuk Diş Hekimi Pedodonti

Çocuklar, Çürüksüz Dişler İçin Nasıl Beslenmeli?

Çocukluk çağındaki beslenme yetersizliği ve/veya dengesizliği çeşitli sağlık sorunlarıyla birlikte ağız ve diş sağlıkları üzerinde de oldukça büyük problemlere neden olabilmektedir. Özellikle tek tip beslenme, poğaça, çikolata, börek, tatlı bisküvi ve yanında gazlı içecekler ve hazır meyve suları gibi besinler, çocuğun gelişimine hiçbir yarar sağlamadığı gibi hem obezite dediğimiz şişmanlık hastalığına zemin hazırlamakta hem de içerdikleri yüksek şeker oranı nedeniyle ağız ve diş sağlığını da olumsuz yönde etkilemektedir. Çocukların her öğünde almaları gereken besinleri düzenli ve yeteri miktarda almaları ağız ve diş sağlığı açısından da büyük önem taşır.

Örneğin kahvaltıda yumurta, süt, peynir, pekmez gibi hem besin değeri yüksek olan hem de diş gelişiminde ve dişlerin çürükten korunmasında önemli rol oynayan besinlere yer verilmelidir. Özellikle peynirin yemek sırasında asidik olan ağız ortamını bazik hale getirmede ve dişlerin temizlenmesinde önemli bir rolü vardır. Bu nedenle kahvaltı sonrasında dişlerin fırçalanamadığı durumlarda en son peynir yenilmesinin diş çürüğünden korunmadaki etkisi büyüktür.

Ana öğünlerde; fast food tarzı beslenmenin yine ağız ve diş sağlığı üzerinde olumsuz etkileri büyüktür. Bu nedenle bu tür yiyeceklerin ve bunların yanı sıra kolalı içeceklerin tüketiminin kısıtlanması gerekir. Ağız ve diş sağlığının devamlılığı açısından lahana, brokoli, karnabahar, semizotu gibi yeşil yapraklı sebzelerle, dönüşümlü olarak balık, tavuk, et gibi yiyecekleri tüketmek gerekir.

Cips, şekerleme, çikolata, bisküvi, poğaça, kek vb. gıdaların esas yemek yerine ve çok miktarda tüketilmeleri mutlaka engellenmelidir. Özellikle çocuklar gündüzleri okul kantinlerinden bu tür yiyeceklere kolaylıkla ulaşabilmektedirler. Ancak bu yiyeceklerin yerine vitamin, protein ve kalsiyum içeriği yüksek ve aynı zamanda diş çürüğünden korunmada önemli katkıları olan meyve, ayran, süt, kuru üzüm, kuru kayısı, fındık, ceviz gibi yiyeceklerin tüketiminin sağlanması büyük önem taşımaktadır.

Günümüzde çocuklarda ve genç erişkinlerde diş çürüğü görülme oranı ne yazık ki her geçen gün artış göstermektedir. Yapılan araştırmalar, bu durumun nedenlerinin başında çocukların ağız-diş hijyen alışkanlıkları ile beslenme alışkanlıklarındaki hataların geldiğini göstermektedir. Bu nedenle çok sayıda diş çürüğü olan bireylerde diş tedavilerinin yanı sıra mutlaka bireyin beslenme alışkanlıkları da araştırılmalıdır.

 

Dataylı bilgi almak ve muayene olmak için bizlere ulaşın.

Pedodonti - Çocuk

Sedasyon ve Genel Anestezi

Sedasyon ve genel anestezi hangi durumlarda tercih edilir?

Çocuklar yaşları ve yapıları gereği ya da yaşadıkları olumsuz tecrübeler nedeniyle ileri derecede diş hekimi korkusu yaşayabilirler. Bu durumda da onları alıştırıp bu korkuyu yatıştırmak için zamana ihtiyaç duymaktayız. Keyifli bir muayene ve kısa süreli işlemler ile çocuklar korkularını yenerek diş hekimlerine alışabilmektedir. Ancak bazı durumlarda da zaman kaybetmeden diş tedavilerinin yapılması gerekmektedir. Bu gibi durumlarda anestezi uzmanı ile iş birliği yapılarak çocukların sedasyon veya genel anestezi altında diş tedavilerinin tamamlanması en uygun tedavi seçeneği olarak tercih edilebilmektedir.

Özellikle çok sayıda çürüğe sahip olan çocuk hastalarda, diş hekimi koltuğunda uzun süren işlemler çocuk hastalarda bıkkınlık hissi oluşturmakta ve tedaviyi bırakmaya neden olmaktadır. Ya da endişeli olan küçük çocukların bu tedaviler sırasında ani hareketleri veya lokal anesteziden korkmaları nedeniyle işlemler istenilen rahatlıkta yapılamamakta ve hem çocuk, hem hekim için tedavi zorlaşmaktadır. Bu tarz durumlarda eğer çocuk hastanın bilinçli olarak tedavisi sağlanamıyorsa, sedasyonla tedavileri yapılabilmektedir.

Sedasyon çoğunlukla kısa süreli ve az ağrılı işlemlerde tercih edilirken, daha ağrılı işlemlerin yapılacağı ve sürenin uzadığı durumlarda genel anestezi altında tedavilerin tamamlanması uygun bulunmaktadır. Anestezi altında tüm ağzın rehabilite edilmesinin ardından çocukların uzun süre diş hekimi koltuğunda zorlu tedaviler yaptırmasına gerek kalmamakta böylece de rutin kontrollerinde çocuklar koltuğa daha da alışmakta ve keyifli tecrübeler kazanmaktadırlar.

Sedasyon uygulamasının avantajları nelerdir?

Sedasyon uygulanan hasta, işlemin hiçbir aşamasını hatırlamaz ve işlemler sırasında ağrı hissetmez.  Özellikle çok sayıda çürüğü olan çocuk hastaların tedavisi ‘genellikle’ aynı seansta biter. Dolayısıyla da hastanın psikolojisi tedavi nedeniyle olumsuz etkilenmez. Çocuk hastalar bu işlemi acısız atlattığı için daha sonraki diş hekimi kontrollerine daha rahat devam eder.

Sedasyonla diş tedavisi yaptırmanın en büyük avantajlarında biri de tek seferde birçok dişin tedavisinin bitirilebilmesidir. Genellikle tek seferde tüm dişlerin tedavisi yapılabilmekle birlikte, tedavi öncesi yapılacak işlemler belirlenerek hastalar ile bu konu değerlendirilmektedir.

Sedasyon ve genel anestezinin riskleri var mıdır?

Sedasyon ve genel anestezi tıbbın birçok alanında rutinde sıklıkla kullanılmaktadır. Ve Gerekli önlemlerin alındığı durumlarda sedasyon veya genel anesteziden korkmaya gerek yoktur. Sedasyon sırasında zaten hasta solunumu makineye bağlı değildir , hasta solunumu normal şekilde devam etmektedir. Hem genel anestezi hem de sedasyonda, işlem süresince anestezi uzmanlarıyla birlikte çalıştığımız için hasta oksijenlenmesi ve kalp atım hızı sürekli kontrol altında tutulmaktadır.

Sedasyon işlemi diş hekimliğinde çocuk ve yetişkin hastalara gerek görüldüğünde sıklıkla uygulanmaktadır. Yetkin ve uzman bir hekim tarafından ve anestezi uzmanı eşliğinde gerçekleştirildiğinde risk yok denecek kadar azdır. Uzman diş doktorumuz sedasyon ihtiyacının belirlenmesi durumunda süreç hakkında sizleri detaylı olarak bilgilendirecektir.

Sizler de bu konuda  daha fazla bilgi sahibi olmak ve doktorumuzdan görüşme talep etmek için bizlere ulaşabilirsiniz.

 

 

Ortodonti Pedodonti - Çocuk

Yüz Asimetrisi ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Bebeklikten itibaren her gün defalarca yaptığımız çiğneme hareketi sıradan ve önemsiz görünse de aslında üzerinde durulması gereken ve doğru yapılmadığında ağrı, asimetri, diş taşı oluşumu gibi ağızdaki birtakım sorunların ana sebebini oluşturabilen bir harekettir.

Öncelikle belirmek gerekir ki doğru bir çiğneme için çenenin iki tarafı da eşit ve dengeli bir biçimde kullanılmalıdır. Herhangi bir tarafta görülen ağrı veya rahatsızlık hissi nedeniyle tek taraflı çiğneme yapılıyorsa bu durum büyüme dönemindeki çocuklarda yüz asimetrilerine sebep olabilir. İlk olarak bu duruma neden olan etkenler (çürük bir diş, rahatsız eden yeni yapılmış bir dolgu yüzeyi, kırık bir diş, vb.) ortadan kaldırılmalıdır. Devamlı olarak tek taraflı yapılan çiğnemeler çenelerde darlığa, eklem ağrılarına, kullanılmayan bölgede yoğun diş taşı oluşumuna sebep olabilir. Büyümesi devam eden hastalarda ise bu durum yüz asimetrisi oluşmasına neden olabilir, çene ucu yüzün ortasından sapabilir, burun kanatları ve göz çukuru yükseklikleri etkilenebilir.

Tüm bunları önlemek ve tedavi etmek amacıyla, devamlı tek taraflı çiğneme yaptığı fark edilen hastalarda öncelikle bu davranışın sebebi araştırılır. Etken ortadan kaldırıldıktan sonra çift taraflı çiğneme yapmasına olanak sağlayacak şekilde bir kapanış oluşturulur. Bunun için çeşitli möllemeler yapılabilir. Bununla beraber çene genişletme, çocuk protezleri ya da aktif ortodontik tedavilere başlanabilir.

Tek taraflı çiğneme çocuğun ailesi tarafından fark edilemeyebilen fakat erken tespit edilip tedavi edilmesi gereken parafonksiyonel bir alışkanlıktır. Bu nedenle çocuklarda altı ayda bir diş hekimi kontrolü önemlidir ve önerilmektedir.

Whatsapp
Nasıl yardımcı olabiliriz?
Nasıl yardımcı olabiliriz?